OYUNCAK TARİHİ

Orijinalleri Türkiye müzelerinde bulunan Anadolu’nun kadim oyuncaklardan yapılan bir seçkinin imitasyonları ürettirilerek, bir oyun/oyuncak tarihi sektörü hazırlanmıştır. Bu oyuncakların açıklaması ise sergideki oyuncağın oynanma anını betimleyen antik eserlerin imitasyonları ile sağlanmıştır. Genellikle seramik vazolar üzerindeki bu betimlemeler çocuk, oyun ve oyuncak ilişkisini anlatmaktadır. Yani eser, başka bir eserle açıklanmıştır.

Sergilenen oyuncaklar antik dönemlerdeki çocuğu bugünkü çocuğa taşımakta, çocuklara oyuncak aracılığıyla tarih ve kültür bilinci aşılanmaktadır. İnsanlar arasında ilişki kurma aracı olan oyuncaklar bu sergide geçmişle günümüz arasında da bağ oluşturmaktadır.

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izniyle Türkiye’nin farklı müzelerinde bulunan antik oyuncakların bir araya getirilmiş olması farklı müzelerdeki oyuncaklara bir salonda ulaşma şansı vermiştir. İmitasyonları, seramik sanatçısı Erdal Taşbaş tarafından üretilmiştir.

Anadolu Oyuncak Tarihi sektörü, 7000 yıllık süreci özetleyen bu anlatım biçimi ve içerikleriyle dünyada bir ilktir.

---------------------------------------

ANTİK DÖNEMDE OYUN VE OYUNCAK

Tarih boyunca bütün toplumlarda çocukların çeşitli oyuncaklarla oyunlar oynadıklarını hem arkeolojik bulgulardan hem de yazılı eserlerden biliyoruz.

Aristoteles çocukların beş yaşına kadar çalıştırılmamaları gerektiğini sadece hayata hazırlayıcı oyunlarla eğitilmeleri gerektiğini anlatır. Platon'un ise "Devlet"inde 3–7 yaşlar arası 'oyun ve masal devresi' biçiminde tanımlanmaktadır. Tüm zamanlar boyunca varlığı bilinen oyuncaklar, Anadolu oyuncak tarihinde özellikle Tunç Çağ’dan itibaren çeşitlenmeye başlar ve dönemler ilerledikçe oyun ve oyuncaklar da çeşitlenir ve gelişir. Kargamış kabartmasındaki kraliyet ailesinin çocuklarının oyun sahnesinde topaç, beştaş gibi Anadolu’nun -bugün hala oynanan- en kadim oyunları betimlenmiştir. Eski dönemde de çocuklar çelik çomak, cevizden bilye, çember, sopadan at, çeşitli arabalar ve tekerlekli hayvanlar gibi bugün de hala oynanan oyunlar oynadıkları bilinmektedir.

Çocuklara verilecek en güzel hediye her daim bir oyuncak olmuştur. Roma Dönemi’nde de ailelerin yeni doğan çocuğa isim verme töreninde, doğum günlerinde ve Saturnalia ya da Sigillaria festivallerinde hediye olarak oyuncaklar verirlerdi. Bunlar küçük figürinler, minyatür kaplar ve eşyalar, eli ayağı oynayan kukla bebeklerdi. Gençler ise astragal, zar, dama gibi masa oyunları ve top gibi spor amaçlı oyunlar oynuyorlardı. Yarışmalarla oyuna, spora ve müziğe heveslendirilen çocuklar başarılı olduklarında armağanlar verilmekteydi.